Şiir ve Çocuk




  Öncelikle belirtmem gereken bir şey var. Şiir ve çocuk derken bahsetmek istediğim iki masumca ruh. Şiir hakkında hissedilen ne varsa bir çocuğun kalbinde de belli merhamet kırıntıları vardır. Tıpkı bir annenin evladına kederli bir şekilde bakması gibi...



  Küçükken 'Çocuk Kalbi' adlı bir kitap okumuştum, sorsanız yazarını bile hatırlamam. O kadar küçük zamanlarım, sadece okumak için okuduğum hatta hissetmenin bile ne olduğunu bilmediğim yıllar...



  Kitap da şiirler kadar masum mudur? Bence hayır. Bir şiirde herhangi bir durum anlatılıyor olsa bile, kitaplar da ise kesinlikle bir olay geçer. Olmazsa olmaz bir baş karakter lazım bir kere. Gerisi hep arka planda kalacak. Diğer karakterler çok önemsenmez. Yazarın istekleri üzerine, bizi yönelttiği yola doğru ilerleriz sadece. O sırada biz, kitaptaki farkındalık yaratan olaylarla meşgulken, detayları görmek için uğraşmayız. 



  Fakat şiir öyle değil. Şiir, düzdür. Sadedir. Bir insanı anlatmakla uğraşmazlar, daha çok 'hisler' ete kemiğe bürünür ancak bir olay yaratılmaz. Ayrıca geniş ve süslü cümlelere, yersiz betimlemelere de gerek yoktur. Bize lazım olan şey, hissiyat ve maneviyattır. Bir şair kadından bahseder, başkaları aşktan. Bazı şairler hem aşktan hem kadından bahsetmeyi tercih eder. Uçuk şairler araya yetişkin muhabbetlerini de sıkıştırır. Maksat ilgi çeksin, ya da kendi ilgisinin o yönde olduğundan okurları da o yöne çekmek için bir teşvik diyebilirim ama aslını bilemem tabii. Kimi cezalandırarak veyahut aşağılayarak yazar kimi şefkatli bir yürekten doğan, havaya bırakılmış bir güvercinin dünyayla tanışması gibi yazar. 



  Zira kim ne yazarsa yazsın, şiir şiirdir. Ve her insanda farklı bir şey uyandırır. 'Şairin amacı ne, neden böyle bir düşüncesi var' demek kimin umurunda. Bir yerde şiir varsa çocuk da hemen yanı başında kıvrılı vaziyettedir bilin ki. Bir insan evladı şiiri okuduğu zaman yerinden kalkar, omuzuna dokunur. İşte şiir ve kitap arasındaki en bariz fark budur. 

  Bir roman ne kadar duygusal olursa olsun, şiir gibi olamaz. Şiir de kitap gibi olamaz, şimdi doğru konuşmak lazım. Şiir, yoğundur; kısa ve özdür. Kitap, nice paragraflar nice çoklu sayfalar içerir ki bu yüzden şiir kadar etkileyici görünmez. Kitabın kapağı bütün işi alt üst bile edebilir. Sayfalar bu kadar çokken ilgi çekici bir kapağı da olmayıverirse baştan bu yarışı kaybeder zaten. 

  Günümüzde derleme şiir kitapları da var ama kitap kapakları sadedir onların kendileri gibi. Zaten kısacık, net yazılardır içindeki onlarca şiir. Abartılı kapaklara ne gerek var değil mi? 



  Kısaca demek istediğim şey; şiirler bir çocuk gibidir. Şiir ve çocuk arasında hiçbir fark yoktur. Hem boyut hem de gözlerindeki o kolayca fark ettiğimiz masum ifade bakımından...

  Şiir ve kitap nasıl arkadaşsa, şiir ve çocuk ise kırk yıllık dost gibidir. Onları birbirinden ayırmak yürek ister. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Koşullu Hayat

Mutluluğu Çok mu Abarttık?