Kitaplar ve İnsanlar

  Fareler ve insanlar adlı kitap oluyor da, neden 'kitaplar ve insanlar' adlı bir çalışma olmasın ki...

  Dünya'da milyarlarca insan yaşıyor ve bunu kabullenmek gerçekten zor. Fazla kurgusal bir karakter olduğunu düşünüyorum insanların. Böyle şekil değiştirmeye müsait hatta kendini bile anlamakta zorluk çeken birtakım yaratıklar...

  Anlatması güç ancak sizlerin gayet iyi anladığını çok iyi biliyorum. 

  İlk başta evren denilen koskoca bir alan yaratılmış, sonra da yavaş yavaş hayvanlar ve insanlar dizayn edilmiş. Bir tanrı vasıtasıyla bazı şeyler yaşamaya itilmişiz. Diyeceğim şu ki; insanlar da kitaplar da hatta hayvanlar ve bize oksijen sağlayan canlılar bir ekosisteme saklanmışız ve oradan çıkış yapamıyoruz.

  Kitaplar ve insanlar derken ne demek istiyorsun diye merak ettiniz tabii.

  Kitaplar ve insanlar tıpkı birbiri içine geçmiş iki nesne ve bir mıknatıs tarafından daima tutulu halde. Yaşamaya devam etme durumumuz ve dünyada birçok olay da ardına ardına eklenince insan ister istemez, vazgeçmeye ayriyetten umudunu yitirip karamsarlığa doğru ilerliyor. Söylemek istediğim şudur; fareler ve insanlar benim tanımıma göre sadece bir kitap değil, olağanüstü dünyada küçük bir gruba hitap eden küçük, sade bir kitaptır. 

  Kitaplar ve insanlar ise yine küçük bir gruba hitap eden ancak büyük bir hayal gücüne açılan yan yana gelmiş iki sözdür. Fazla da uzatmayacağım. Yani benim ülkeme, kısaca özetlemek gerekirse Kitaplar ve Ülkesi sayfama hoş geldiniz. Yalnız bir blog yazıları olan bir yer değil, insanlık kanalı ya da devir daim etmeden duramayan bir tür şikayetlere şikayet eden genç bir kadın yazarın aceleye getirip sonrasında geliştirdiği bir blog sitesi diyelim ve sözü bitirelim...